Merhaba ben Volkan. 33 yaşlarında, esmer, 1.81 uzunlukta, 76 kg, sportmen ve bekar biriyim. İzmirliyim, yalnız yaşıyorum. Benim iyi uyuştuğum bir kuzenimin müthiş bir karısı var, Hasret. Yaşı benden küçük olduğundan ‘Yenge’ demeyip, yalnız adıyla hitap ediyorum kendisine. Hasret 28 yaşlarında, minyon tipli, bahar yeşili gözleriyle aşırıca alev ateş ve davetkar bakar. Hele bir kalçası var ki, gece düşlerimden, gündüz hayallerimden çıkmaz. O kalçalarına bitiyorum. Bazı etraflarda, kalçasına sert ve taş biçiminde aletimi yasladığım aşırıca olmuştur, çıldırıyordum o kalçalar için. Benim kalçalara hususi bir zaafım vardır. O da bu mizacımı sanki öğreniyormuş biçiminde, beni çıldırtmak için aralıksız kalçalarını emin eden dar, üzerine bütün oturan, kimi zaman de külotunun desenini dahi emin eden etekler ve tek parça kıyafetler giyer…
Dün öğlen zamanı, çocuk parkında karşılaştık Özlemle. Bu kere dar bir kot pantolon vardı üstünde. Büyük çocuğunu mektebe vazgeçmiş, miniğini ise parkta oynasın diye parka getirmiş. Ben de tesadüf ordan geçerken görmüştüm ve merhaba vermek için yanına gittim. Evladı parkta oynarken ikimiz de birer sigara yakıp, sohbet etmeye başladık. Sigaramız bitmişti. Hasret de, “Oofff, şimdi bir kahve olsa, yanında bir sigara daha yaksam!” demişti. Müptelası olanlar öğrenir, iyi yapılmış bir Türk kahvesinin yanında sigara nasılda neşe verir. Sonrasında Hasret birden, “Hadi bizlere gidelim, ikinci sigarayı da kahveyle içelim!” dedi. Ben de, “Kahveyi ben yapacaksam olur!” dedim. “Tamam!” dedi. Konutu parkın yakınında gerçeğine bakarsan, evladı da alıp evin yolunu yakaladık…
Konuta geldiğimizde, çocuk yorgun olduğundan, Hasret evladı yattırmaya gitti. Ben de ayrıca kahve yapmak için mutfağa girdim. Özlemin kocası kuzenim olduğundan rahat gelip giderdim konutlarına, mutfağının kumpasını da öğreniyordum. Fakat bu kere kahve kabının boş bulunduğunu gördüm. Çevreye kutu kahve aramaya başladım. Hasret bu esnada evladı yattırmış, banyoya geçmişti. Çünkü banyodan su sesi geliyordu, çok sarih ki banyoda birşeyler yapıyordu. 5-10 dakika su sesi kesildi, sonrasında mutfağa geldi. Bu kere kotu çıkarmış, benim çılgın olduğum, o görünce delirdiğim beyaz üzerine kırmızı çiçek desenli ince ve dar olan eteği giymiş gelmiş. Onu o biçimde görünce benim yarak şaha kalktı natürel olarak. Esasen bende de ince keten bir pantolon vardı üstümde. Sikim beton biçiminde olmuş, kasıklarımdan göbeğime doğru uzanmıştı. Damarları şimiş, patlayacak gibiydi. Sikimi sığdıracak bir yer bulamıyordum…
Özleme, “Kahve nerde kız? dedim. O da, “Ben kız değilim!” dedi ve kıkır kıkır gülmeye başladı. Ben de, “Kızlara taş çıkartırsın!” deyip övgü ettim ve bu esnada kahve aradığımı söyledim. Buzdolabının yanında plastik çekmeceler vardı, oraya gidip eğilerek, çekmeceleri karıştırmaya başladı. Eğilince eteğin üstünden külotunu basitlikle görebiliyordum. Etek ince ve beyaz olunca herşey alandaydı. Ben de ona yaklaşıp, bereber arıyormuşuz biçiminde arkasına sabrettim. Sikim tüm istişamıyla kalçalarına sert baskı yapıyordu. Yosma asla yığınını bozmadı. 1-2 dakika kalçalarına ve göt yanaklarının bütün ortasına iyice sürtündüm. Arttan birden sert bir darbe atınca doğruldu, “İşte!” deyip kahveyi çıkardı. Gözlerini kısıp, “Al!” diyerek kahveyi verdi ve sandalyeye oturdu, bacak bacak üzerine attı. Atınca o bembeyaz süt biçiminde bacakları ortaya çıktı. Ayrıca gözü aralıksız önümü dolaşıyordu…
Her neyse, ben kahveyi yaptım, sigaraları da yakıp, beraber içmeye başladık. Ben ona aşırıca şık bulunduğunu söyledim, gerçeğine bakarsan kendisini aşırıca hoşlanırdım. O eteğin kedisine aşırıca yakıştığını ve sexi bulunduğunu söyledim. “Hadi canım abartma!” dedi. Ben de, “Vallahi billahi, aşırıca etkileyicisin, insanı hayal aleminden çıkarmazsın sen!” dedim. “Hmmmm!” deyip, bir parmağını ağzına götürüp, ısırır biçiminde yapmış olup, gözlerime o biçimde alev ateş ve düşünceli baktı ki, bitirdi beni. O anda katlanamayıp ayağa kalktım, arda geçip omuzlarından okşamaya başladım. Yosma hem başını sağa sola yatırıp, kıvranarak, “Ne yapıyorsun volkan? Yapma lütfen!” diyor, hem de bana karşı koyamıyordu…
Sonrasında ayağa kaldırdım, arttan sertleşen aletimi kalçalarını yasladım. Öyleyse göğüslerini okşamaya başladım. Bir taraftan katlanır biçiminde yapıyor, değişik taraftan da kalçalarını bana daha da dayıyordu. Şu demek oluyor ki ‘İstemem, fakat yan cebime koy!’ der gibiydi. Ben dinlemiyor, bu esnada boynunu omuzlarını ve kulak memelerini yalıyor, onu ne kadar istediğimi, arzuladığımı, onun için delirdiğimi, onun düşlerimden çıkmadığını kulağına fısıldıyordum. Bir taraftan da değişik elimle ön taraflarında eteğinin üstünden kasıklarını okşuyordum. Sonrasında eteğini parmak uçlarımla yavaş yavaş yukarıya doğru sürüklemeye başladım. Etek beline kadar erişince, iki parmağımla külotunun üstünden klitorisine masaj yaşama geçirmeye başladım. Arasıra da arzulu bir halde amını avuçluyordum. “Yapma, çocuk uyanacak, rezil olacağız!” diyordu. Ben ona aldırmadan okşamalarıma alev ateş ve tahrik edici değişlerime devam ediyordum…
Bir elim kalçalarında, dudaklarım boynunda ve omuzlarında, değişik elim ise kasıklarındaydı. Kasıklarındaki elimin iki parmağını taraftan külotunun içine batırdım. Amı vıcık vıcık olmuştu. Parmaklarım amıyla çamaşır içinde bir sabunun üstünde kayar biçiminde kayıyordu. Parmaklarımla am dudaklarını iki parmağım arasına alıp sıkıştırıyordum, klitorisine masaj yapıyordum. O da yavaş yavaş rahatlamaya başladı ve elini arkaya atıp, parmaklarını kalçasıyla sikimin arasından geçirip aletimi sıkıca anladı. Çılgın biçiminde sıkıyordu aletimi, sanki koparacak gibiydi. Bu da beni ne kadar istediğininin ispatıydı. Birden bana dönerek, dudaklarıma yapışıp, alt dudağımı kaptı, alev ateş bir halde öpmeye, emmeye başladı…
Ben de kudurmuştum, ona çılgın biçiminde saldırmaya başladım, artık mutfakta birbirimizi yemeye başladık. Ayakta ve ben onun artta iken, iki elimle gömleğinin yakalarından yakalayıp sertçe ayırıp yırttım, gömleğin düğmeleri kopup çevreye saçıldı. Göğüsleri jöle örneği titriyordu. Kendime döndürüp sütyeni de parçalarcasına çıkardıktan sonrasında, o müthiş göğüsleri emmeye, yalamaya başladım. Hasret inlemeye başladı. Göğüsleri kabaca yalıyordum, kocaman ellerimle portakal büyüklüğündeki göğüslerini avuçlayıp, uçlarını dilliyor, ısırıklar atıyordum…
Eteğini beline sıyırıp külotunun üstünden amını okşamaya başladım. Hasret kudurmuştu artık. Göğüslerinin etrafında dilimle daireler çizerek göğüs uçlarına kadar geldim, sonrasında Özlemi yakalayıp masaya yatırdım. O dantelli külotunu ortasından parmaklarımı geçirip, Caaarrttt diye yırttım. Kalçalarından iki elimle anlayıp, külotun yırtılan yerinden dilimi içeri yerleştirip am deliğini yalamaya başladım. Azıcıkçık ilkin banyoda ne yaptığını şimdi kavramıştım, am deliğini traşlayıp pak yapmıştı. Amcığı mis biçiminde kokuyordu. Dilimi amının dudaklarında dolaştırmaya başladım, sert hoşlandığım için, dilimi amında kazıttıra kazıttıra sürtüyordum. Amının dudaklarını dudaklarımın arasına alıp, bir pres biçiminde sıkıştırarak, somurmaya başladım. Şapır şupur yalıyordum. Amının suyu kuyudan çıkar biçiminde çıkmıştı dışarı. Am suyunu dilimle kepçe biçiminde amının içinden çıkarıp kasıklarına yayıyordum. Dilimi amına gömüp, am dudaklarını iki parmağımla aralayıp, klitorisine dil darbeleri atmaya başladım. Hasret inliyor, “Hadi sik artık!” diyordu.
Bu esnada Hasret sert ve kalınca aletimi dışarı çıkarmış, sündüre sündüre sürükleyerek ve sıkarak okşuyordu. Ayrıca aletim uzun ve kalındır, ek olarak damarlı ve yay gibidir. Ben durmadan am deliğini yalamaya devam ediyordum. Dilimi bızırında bir kuşun kanat çırpması biçiminde çırpmaya başladım, Hasret çıldırmaya başladı o an. Hemen sonra demir biçiminde sertleşmiş ve asabi demir biçiminde yanan aletimi gövdesinden anlayıp, başını Özlemin amının dudaklarında dolaştırmaya başladım. Mantar biçiminde olan başı am suyu ile parlamaya başladı. Am suyunu yarrağıma iyice yaydıktan sonrasında, var eforumla Özlemin amına doğru bastırdım. Aletim sanki bir volkanın içinde ilerliyordu. Hasret feryat atacaktı, fakat ben izin etmedim, şipşak dudaklarına yumuldum ve ağzımın içine bağırdı…
En sonunda altına katlandığında Özlemin titrediğini farkettim. Hasret bitmişti, fakat ben daha yeni başlıyordum. Amına seri darbelerle girip çıkmaya başladım. Kasıklarım özlemin kasıklarına çarptıkça Şlappp şlapp sesler çıkartıyor ve kalçaları, göğüsleri Lapp lapp sallanıyordu. İnanın sikimden süzülen amının suyu masayı göl biçiminde yapmıştı. Vasati 10 dakika bu biçimde girip çıktıktan sonrasında, bu kere Özlemi masaya domalttım. Suratı masaya yapışmış, göğüsleri yanlardan taşıyordu. Bir elimle ellerini arkadan kilitleyip, kalçalarını havaya dikip, belini alt çökerttim, değişik elimle de saçlarından sertçe sürükleyip, sert ve hızlı darbelerle, kabaca sikmeye başladım amını. Sikim amında bir görünüp bir kayboluyordu. Sikimin damarları nerdeyse patlayacak konuma geldi…
Ara ara göğüslerini ve alttan kasıklarını okşuyordum, parmağımı klitorisinde dolaştırıp sertçe sıkıyordum. Bu esnada Hasret ikinci Orgazmını yaşadı. Bütün anlamıyla pestili çıkmıştı, fakat ben daha devam diyordum. Havaya dikilmiş kalçalarına her vuruşumda Şlapp şlappp sesler çıkıyordu ve kalçaları o biçimde titriyordu ki, ben bitmek üzereydim. Vasati 10-15 dakika bu pozisyonda becerdikten sonrasında sikimi çıkartıp, amını tekerrürden yalamaya başladım. Amcığını somura somura yaladıktan sonrasında, am suyunu dilimle göt deliğine yayıp, götünü dillemeye başladım. Dilimi yuvarlak yapmış olup ucunu sivrelttim ve göt deliğine baskı yapıyordum. Hedefim emindi, onu haykırdıra haykırdıra götünden de sikecektim. Hedefimi kavrayan Hasret, “Hayır, lütfen ordan asla olmaz!” dedi, ben de üstelemedim, dilimi götünden çektim ve sikimi yine amına dayayıp sertçe altına kadar dayandım. O esnada derin bir ‘Ooohhh!’ çekti ve ben gene vurmaya başladım…
Özlemi kanırta kanırta düzüyordum, artık pestili çıkmıştı. Birden içeriden çocuğun ağlama sesleri dinlendi ve panikledi, “Tez tamamlayalım!” dedi. Ben de gerçeğine bakarsan artık bitmek suretiyle idim, sikimin Özlemin amının içinde iyice şiştiğini ve kasıldığını hissettim ve izin dahi istemeden içine fışkırmaya başladım. Mübalağasız bir fincan dolusu boşalmışımdır. Hali Hazırda amında idim ve taşaklarıma kadar içinde ve kesik kesik böğürerek boşalıyordum. Aslen bu pozisyonda 5-6 dakika amının içinde beklemek ve oynaşmak arzu ederdim, fakat vaziyet buna uygun olmadığından içinden çıktım. Çıkarken yarrağımın başı hali hazırda mantar biçiminde olduğundan, amının deliğinden çıkarken ‘Corkkk!’ diye ses çıkardı ve sikimde kalan döller de yere atladı. Sonrasında derlendik. Hasret saatine baktı ve “Senin şipşak gitmen gerekiyor!” dedi. Ben de, “Tamam!” deyip, konuttan uzaklaştım…
İyiki de uzaklaşmışım, bundan dolayı yolda kuzenimi arabayla gördüm, konuta gidiyordu, klakson çaldı geçti. Kuzenimin karısı Özlemle, işvesi ve nazıyla, tutkulu bir halde yaşanmış, şehvetli ve alev ateş bir hatıraydı.